Kıbrıs: Girne kalesi

Tarihi bir mekanda kale gezisi yapmak olmazsa olmazlar arasında. Girne Kalesi, Girne'de ilk ziyaret ettiğimiz ve güneşin altında saatlerce gezdiğimiz yerler arasında. İlk bakışta Bozcaada Kalesi'ne çok benzettim çünkü deniz kenarına kurulmuş süper manzaralı bir kale. İçeriyi gezdikçe daha geniş ve farklı olduğunu anlıyoruz.

 

Uzun uzun anlatmadan hemen kale içerisinde değişik gördüğümüz kısımları aktarayım. Kaleyi gezerken her şey çok normaldi ta ki Lüzinyan dönemi zindanlarına gelip zindancı başını şarap içerken görene kadar.

Zindanlarda yer alan kuyunun birinde Şövalye John Visconti var. Şövalyenin suçu, kral sefere gittiği zaman kraliçenin şövalye ile ilişki kurması.

Diğer bir kuyuda kralın metresi Joanna L'aleman yatıyor. Talihsiz metres kralın çocuğunu taşıyor ve kıskanç kraliçe kralın yokluğunu fırsat bilerek Joanna'ya işkence yapıyor.

Yan tarafta işkence odaları var; işkence yöntemleri gözler önüne serilmiş. Heyecanla bakarken bir yandan da içim gidiyor bu görüntülere.

Zindan odaları o kadar kötü ki; hikayelerini okuyunca insan donup kalıyor. Bu kadar etkilenmemizin diğer bir nedeni ise canlandırmaların çok gerçekçi olmasıydı sanırım.,

Diğer bir ilginç yer ise batık gemi müzesi Girne yakınlarında bulunan ticaret gemisi içerisindeki eşyalar dahil tüm parçalar müzede sergileniyor.

Kalenin her tarafını gezdik ve sona yaklaşıyoruz. 2.katta askerler bizi bekliyorlar. Bizan, İngiliz, Lüzinyan, Venedik ve Osmanlı askerleri bayrakları altında selam duruyorlar. Burda bir eksik var: Türk Askeri :) Kocam askerlerin yanına geçiyor ve kısa süreliğine de olsa bu eksikliği tamamlıyor :)

Ayaklarımıza kara sular inene kadar gezindik kalenin içinde...