Knidos: Bir yanımda Ege, bir yanımda Akdeniz...

Meşhur Knidos, Datça'ya gelmişken merak edilen yerler arasında. Çok özel bir konumu var, Datça yarımadasının en ucunda bir tarafında Ege Denizi diğer tarafında Akdeniz.Yok böyle bir yer...

Tarihi kalıntılara bakarak geçiyoruz. Kavurucu güneş altında kazı yapan üniversiteli gençler kazı alanına yaklaşmamıza pek izin vermiyorlar.
Kazı haricinde de başka kimseler yok zaten burada. Genelde insanlar teknelerini mis gibi suya demirlemeyi tercih etmişler.

Biz toplu taşıma sakini olarak, buraya kadar geldik denize girip serinleyelim deyip Knidos sularında biraz yüzdükten sonra Knidos'a hoşçakal diyoruz ve Datça'ya geri dönüyoruz.

Datça:Badem ağaçlarıyla bezenmiş bükler diyarı

Yaz geliyor ve bu yaz nereye gitsek düşüncesi sarmıştı yine. Rotamız Datça. Yolu biraz uzun ve zahmetli olsa da bolca dinlenmeye gidiyoruz, tüm yorgunluğumuzu atmaya değer dedik, iyi ki de demişiz. Geçen yaz Kaş'ı çok beğendikten sonra ister istemez Kaş ile kıyaslıyordum. Turkuaz denizi, tertemiz havası ve bolca huzuruyla gönlümüzü fetheden yerler arasına girmeyi başardı.
Gitmeden önce kalacağımız yeri ayarladık. Benim butik otel takıntımdan dolayı Alman bir bayanın işlettiği Villa Tokur otele rezervasyonumuzu yaptırdık. İyi güzel aynı fotoğraflardaki gibi de gittiğimizde gördük ki Datça'da şehir merkezinde denize giriliyor ve bizim kaldığımız otel 15dk yürüme mesafesinde. Kısa bir süre olsa bile her gün sabah akşam bu yolu yürümek anlamsız. Yürüdüğümüz yoldaki köpekler nedeniyle gece karanlıkta yürüme şansımız da olmuyor, Eray beni mi tutsun köpekleri mi belli değil derken ertesi gün hemen bir Apart Otel'e yerleştik. Aydeniz Apart, temiz bir aile işletmesi, çarşının içinde, denizin dibinde, değmeyin keyfimize :)

Datça'da ne yapılır derseniz, gündüzleri ister her gün bir büke gidip ister merkezde bol bol denize girilir, akşamları çarşıda volta atılır, incik boncukçulara bakılır, sahilde oturup yenilir içilir. Huzurla geçen bir günün ardından, yarın ne yapacağım-nereye koşacağım derdi olmadan derin bir ohhh çekilir.

Datça'ya gitmişken bir akşam mutlaka balık lokantasına gidin. Sahilde ayakların kuma basarak denizin dibinde rakı-balık keyfi hiç bir yerde yok bence. Fevzi'nin Yeri meşhur balıkçılar arasında, hakkını da veriyor. Datça'da en çok sevdiğim şeylerden biri gündüzleri denize girdiğimiz yerde akşama doğru şezlongların hemen toplanması ve yemek masalarının kurulması.


Gündüzleri bunaltmayan havası, akşamları hafif esintisi, havası, suyu ve henüz doğallığını kaybetmemiş olmasıyla Datça gönüllerimizi fethetmeyi başardı.

Datça'ya gelmişken Can Yücel ile özdeşleşmiş olan Eski Datça'ya ve bir yanımda Ege diğer yanımda Akdeniz'i göreceğim Knidos'a gitmemek olmaz tabi.