Işık ve suyun dansı

Bir Müslüman evinin avlusuna giriyor, karanlık ve rutubetli bir merdivenin son basamağına kadar iniyor ve kendimi İstanbul halkına göre nasıl bittiği bilinmeyen Bizans'ın büyük Basilika Sarnıcı'nın kubbeleri altında buluyorum.

Karanlığın verdiği dehşeti daha da arttıran çivit renkli bir ışıkla yer yer aydınlanmış, yeşilimsi sular, kara kubbelerin altında kayboluyor, üzerinden sular sızan duvarları parlıyor ve her tarafta, budanmış bir ormandaki ağaç gövdeleri gibi gözün önüne dikilen bitmez tükenmez sütun sıralarını belli belirsiz ortaya çıkarıyor.”


Edmando De Amicis 


Edmanda De Amicis güzel anlatmış Yerebatan Sarnıcı'nı. Bugün ise bir ışıkla yer yer aydınlanmış değil ışıklarla özenle aydınlatılmış sütunlar var.


Sarnıcın ileri kısımlarına gidince karşımıza çıkan medusa başları çeşitli mitolojik efsaneler var.  

Bir söylenceye göre Medusa yeraltı dünyasının dişi canavarı olan üç Gorgonadan biridir. Bu üç kız kardeşten yalnızca yılanbaşlı Medusa olumludur ve kendisine bakanları taşa çevirme gücüne sahiptir. O dönemde büyük yapıları ve özel yerleri kötülüklerden korumak amacıyla Gorgona kafalarının resim ve heykellerinin konulduğu, Medusa’nın da bu düşünceyle buraya yerleştirildiği zannedilmektedir.


Bir başka rivayete göre Medusa siyah gözleri, uzun saçları ve güzel vücudu ile övünen bir kızdı. Uzun zamandan beri Zeus'un oğlu Perseus'u sevmektedir. Bu arada Athene de Perseus'u sevmekte ve Medusa'yı kıskanmaktadır. Bunun için Athene, Medusa'nın saçlarını korkunç yılanlar biçimine sokar. Artık Medusa kime baksa, baktığı kimse taş kesilir. Daha sonra onu bu biçimde gören Perseus heyecanla Medusa'nın büyülendiğini düşünerek başını keser, başını eline alıp düşmanlarını taşa çevirerek birçok savaşlar kazanır. Bu vakıadan sonra Medusa'nın eski Bizans'ta kılıç kabzalarına ve sütun kaidelerine ters ve yan olarak işlendiği söylenmektedir.  

Efsaneler birbirinden ilginç ama medusa başlarının neden ters ve yan durduklarını hakkında da bir çok rivayet var. Kimine göre çok tanrılı dinden tek tanrılı dine geçiş sembolü kimine göre yine bakanı taşa çevirdiği için ters duruyor. diğer bir rivayete göre ise Jüstinyen Arap ordusunun İstanbul'a doğru yola çıktğını duyunca hızla sarnıcın yapılma emrini vermiş, dekorasyondan ziyade hız önem taşımış.  

Son rivayete inanmaktansa; dışardan getirilen medusa başlarının kolonlar altına ancak bu şekilde yerleştirilebildiğini düşünmek bence daha anlamlıydı :)

0 yorum: