Harbiye Açık Hava Tiyatrosu’nda “PERDE”

Tiyatro sezonun açılışını İstanbul Büyükşehir Belediyesi yaz oyunları ile gerçekleştirdik. Güzel olduğunu duyduğum ama geçen sezon bir türlü bilet bulamadığım “Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz” adlı oyunu açık havada izlemek kısmetmiş.
Aziz Nesin’in 1977’de yazdığı roman tiyatro ve sinemada da hayat bulmuş. İşin ilginç ama bir o kadar da acı olan yanı ise 33 yıl önce yazılan bu romanın ana temasının hala güncel kalabilmesi.
Yaşar Yaşamaz hem adına hem de soyadına uygun. Gerçekte yaşar ama nüfus kayıtlarında yaşamaz.

Yaşar bu gerçekle ilk kez köye hükümet okulu geldiğinde tanışır. Yaşar okula kaydolmak için gider. Okula kayıt için nüfus cüzdanı istenir. Yaşar’ın nüfus cüzdanı kayıp; kolay iş hemen çıkarılır diyerek baba oğul soluğu nüfus müdürlüğünde alırlar.
Tozlu raflardan kara kaplı defter çıkar, aile kayıtlarının yer aldığı sayfa açılır. Yaşar Yaşamaz 1986’da babasından bir yıl önce doğmuş ve babası çocukken 1915’te Çanakkale’de şehit olmuş gözükür.
Gerçeklere aykırı olan bu durum, devletin defterinde hata olmaz anlayışıyla doğru kabul edilir ve Yaşar’ın ölü olduğuna inandırmak için nüfus müdürü bile türlü senaryolar uydurur. Sonuç: ölü insana nüfus cüzdanı verilmez.
Nüfus kayıtlarında ölü gözükse bile Yaşar yaşamaya devam ediyor ama hiç bir olayda yaşadığını ispat edemiyor. Beşik kertmesi ile evlenmek ister ama nüfus cüzdanı yok resmi nikah da yok; askere alınır ama nüfus cüzdanı yok terhis olmak da yok derken Yaşar’ın 1935’de Dersim’de ikinci kez şehit düştüğü öğrenilir. Komutanının yazdığı bir belgeyle güç bela terhis olur Yaşar.
Köyüne döner ve babasının öldüğünü öğrenir. Babasının borçları ve mirası tek varisi olan Yaşar’a kalır. Kıt kanaat geçinen Yaşar devlete olan borçlarını öder ama yaşadığını ispat edemediği için mirası bir türlü alamaz. Borç öderken yaşayan insan, sıra miras almaya geldiğinde ölü sayılır.
Yaşarın yaşam hikayesinde olaylar bu şekilde devam eder. Resmi nikah yapamaz, çocuğu olur ama nüfusa kaydettiremez, hastaneye yatar ama borcunu ödeyemediği için rehin kalır…. ve yine nüfus cüzdanı almak için uğraştığı nüfus müdürlüğünde memurla tartıştığı için kendini hapiste bulur. Görev başındaki memurun düğmesini koparmak bile suç tabi J
Hapise çulsuz giren Yaşar karanlık dünyanın önde gelenlerinden biri olarak hapisten çıkar.
...............................................
Aziz Nesin’in 1977’de yazdıklarının 2000’li yıllarda da devam ettiğine tanık olduğumuz olayı hatırladık. Dedemin de başına buna benzer bir olay gelmişti. 75 yaşını aşmış olan dedem askerlik yapmamış gözüküyordu ve askerlik yapıp yapmadığını sormak için babamı askeri şubeye çağırmışlardı. Yaşar'ın tam tersine dedem iki ayrı nüfus kütüğünde kayıtlıydı. Askerlik bir kayda işlenmiş diğerine işlenmemiş olduğu için askeriyenin kayıtlarına bakıldığında dedem askere gitmemiş gözüküyordu. Askeri şubenin  bize sunduğu çözüm ise bir kayıdı silmek için dedemi ölü göstermekti.

Hayatın acı gerçeklerin tiyatro sahnesinde eğlenceli biçimde perdelendiği Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz'ı izleminizi tavsiye ederim.

0 yorum: